Teknoloji ilerledikçe insanların beklentisi de artıyor. Her yeni buluşta, her yeni modelde hayatımızı daha da kolaylaştıran, estetik zevkimizi tatmin edecek ürünler elde etmek istiyoruz. İnsanların daha az çalışarak daha fazla iş yapmasına yarayacak, minimum çabayla maksimum şıklığı yakalayacak bu ürünleri elde etmemizde başlıca kahramanımız malzemelerimiz. Dayanıklılık ve uzun ömürlülük bir yana akıllı malzemeler, çevresindeki değişimlere tepki verebilen ve kendini buna göre ayarlayabilen özel malzemeler olarak karşımıza çıkıyor.
Başka bir deyişle ortamı hisseden bu malzemeler; basınç, ısı, ışık, elektrik ya da manyetik alanlarla etkileşime geçerek bu etkenlere karşı aktif olarak tepki verir. Bu tepkiler karşımıza, renk ve şekil değişimi, ısı yayma ya da elektrik üretme olarak çıkabilir.
Günlük hayatta bu malzemeler karşımıza yaygın olarak çıkar. Örneğin; Şekil Hafızalı Alaşımlar, büküldükten sonra ısı alarak eski haline dönebilen metallerdir. Tıpta stentlerde ve gözlük çerçevelerinde oldukça kullanılmaktadır. Isıya Duyarlı Polimerler, renk değiştiren kupalar, kıyafetler ve diğer eşyalar bu prensiple çalışır. Piezoelektrik Malzemeler, üzerine baskı uygulandığında elektrik üretebilen özel kristallerdir. Gelecekte bu prensiple adım atışımızla bile elektrik üretimi hedeflenmektedir.
Bu malzemeler hayatımızı kolaylaştırmak dışında aynı zamanda verimli ve sürdürülebilir çözümler sunuyor. Kendini onarabilen teknolojik aygıtlar, titreşimi emerek araçları daha güvenli hale getirebilecek malzeme teknolojileri gelecekte bizi bekliyor. Yalnızca bunlarla kalmıyor, bu yenilikçi ve akıllı malzemelerle birlikte enerji üretebilen kıyafetler, çevreyle uyumlu etkin ısı yalıtımı sağlayabilecek binalar da bekleniyor. Bilim-kurgularda gördüğümüz bu malzemeleri gelecekte sadece laboratuvarlarımızda değil evlerimizde, arabalarımızda, kıyafetlerimizde; kısacası günlük hayatın her köşesinde görüyor olacağız.
