Obezite, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında kendine yer bulmaktadır. Türkiye’de ne yazık ki her beş kişiden biri bu hastalığa sahiptir. Daha da açacak olursak ülkemizde erkeklerin %20,5’inde, kadınların ise %41,0’ında bu hastalık görülmektedir. Obezite, genel anlamda bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının istenilen düzeyin üstüne çıkması olarak tanımlanmaktadır. Bu hastalık genetik faktörlerden aktarılabileceği gibi çeşitli hormonal bozukluklar, GDO’lu beslenme, besin değeri düşük gıda tüketimi, fiziksel aktivitelere olan uzaklık, dengesiz beslenme gibi sayamayacağımız kadar çok nedenle de ortaya çıkabilir.
Peki obezite belirtileri nelerdir? Aşırı terleme, yemek yeme isteğinde artış, çabuk yorulma, cilt sorunları, sırt ağrıları, nefes darlığı, uyku apnesi, ayaklarda şişlik, psikolojik sorunlar obezitenin en temel belirtileridir.
Obezitenin belirlenmesinde çok çeşitli yöntemler vardır fakat en sık başvurulan yöntem, aynı zamanda en güvenilir yöntem olan beden kitle indeksinin hesaplanmasıdır. Bunu hesaplayabilmek için vücut ağırlığını boy uzunluğunun karesine bölmek yeterli olacaktır. Bu ölçümün sonucunn %35 ve üzeri çıkması obezite hastalığına sahip bir birey olduğunuz anlamına gelmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı açıklamaya göre, obezite hastalığı en riskli on hastalık arasında yer almaktadır. Günümüzde, önlenebilir ölümler arasında sigaradan sonra obezite hastalığı bulunmaktadır. Tedavi edilmediğinde kalp yetmezliği, şeker hastalığı, yüksek kolesterol, hipertansiyon, astım, despresyon ve kanser gibi tehlikeli hastalıklara yol açabilen obezitenin tedavisi için beş farklı yol vardır: Diyet tedavisi , egzersiz tedavisi, psikolojik tedavi, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi. Genelde son çare olan cerrahi müdahalelerdense sağlıklı bir diyet ve doğru egzersizler çoğu doktor ve hasta tarafından tercih edilmektedir.
Obezite uzman psikolog ve doktorların görüşlerine göre yaşattığı zorluklar yetmezmiş gibi özellikle gençlerde olmak üzere özgüven problemini de tetiklemektedir. Kilo ve güzellik kaygısı yaşayan gençler çevrelerinden aldıkları psikolojik baskılar sonucunda kendilerini daha fazla yemeğe vermekte ve tedaviden kaçmaktadırlar.
Başta çiddiye alınmayıp alay konusu edilen bir sağlık sorunu olmasına rağmen günümüzün en önemli problemlerinden biri olan obezite göz ardı edilmemeli ve daha kötü sonuçlara yol açmadan önce tedavi edilmelidir.
Hazırlayan: Ecenaz Tohumcu