Her yıl bir milyonu aşkın kişinin kornea sebebiyle görme bozukluğu yaşadığı bilinen bir gerçek. Gözü saran ve çok ince olan kornea, ne yazık ki kendini yenileyemiyor. Kornea sebebiyle görme sorunu yaşayan kişiler, donörlerden alınan kornealar ile sağlıklarına kavuşabiliyor. Ancak 70 kişiden sadece biri kornea nakli için uygun donör bulabiliyor.

İşte bu noktada, yetersiz hizmet alan bu hasta popülasyonunun sağlıklarına kavuşmasına yardımcı olmak için biyomühendislik alternatifleri devreye giriyor. Kornea nakli bekleyen milyonlarca kişi, geliştirilen yeni tedavi yöntemi ile görme yetisini tekrar kazanabilecek.

Hayvanlardan elde edilen jelatin, gıda ve sağlık sektörü başta olmak üzere birçok alanda kullanılıyor. Bilim insanları domuz derisinden elde ettikleri yüksek oranda saflaştırılmış kolajen ile kornea nakli sorununu ortadan kaldıracak kornea implantı üretti. 14’ü deneyden önce tamamen kör olan 20 gönüllüde test edilen implant başarıyla sonuçlandı. Prosedür sonunda gönüllülerin tümünün görüşlerini tamamen geri kazandığı, hastanın ailesini tanıyabildiği, kelimeleri okuyabildiği ve ameliyattan sonra hiçbir yan etki yaşamadığı açıklandı.

Ameliyat sonunda; biyosentetik kornea, tamamen göz duvarının içine naklediliyor. Ürün, hasta gözüne kalıcı olarak yerleştirildiğinde haftalar içinde tam bütünleşme sağlanıyor. Şirket tarafından yayınlanan bir animasyon da işlemin nasıl yapıldığını açıkça gösteriyor. Çalışmaların yaklaşık 10 yıldır devam ettiğini söyleyen bilim insanları, biyosentetik korneaların donör korneaların yerini alabileceğini kanıtladı. Daha önce insanlardan elde edilen kolajenler ile çalışma yapan ekip, domuzdan elde edilen kolajen ile daha kolay çalışıldığını açıkladı.

Ameliyat, minimum dikiş ve kesme işlemi gerektirdiğinden ameliyatın daha kolay bir prosedürden oluştuğu söyleniyor. Aynı zamanda biyosentetik kornealar, donörlerden alınanların aksine uzun süre güvenli bir şekilde saklanabiliyor. Yani ürün gerçek bir ‘hazır’ çözümü temsil ediyor. Konu hakkında açıklama yapan Neail Lagali, seri üretime uygun, iki yıla kadar saklanabilen bir implant geliştirdikleri için mutlu olduğunu ve bu sayede daha fazla kişinin görme sorunu biyomateryal ile ortadan kalkacağını belirtti.

Hazırlayan: Edanur Sapmaz