İstanbul’un Fethi

Milli Mücadele’nin İlk Adımı
19 Mayıs 2022
Geri Dönüşüm
5 Haziran 2022

İstanbul’un Fethi

Orta Çağın bitip Yeni Çağın başlaması, ayak bastığımız bu topraklarda, tüm renklerin bir arada can bulduğu İstanbul’da meydana geldi. 29 Mayıs 1453 tarihinde gerçekleşen ve fetihlerin en güzeli olarak adlandırılan İstanbul’un Fethi’ne daha yakından şahit olmak için ayrıntılara inelim.

Konstantinopolis; güçlü duvarları, büyük ordusu ve ünlü Yunan Ateşi ile tüm Avrupa’da dünyanın en iyi savunulan imparatorluğu olarak biliniyordu. Şehir ayrıca saldırıya uğramayı zorlaştıran büyük bir nüfusla övünüyordu. 6 Nisan’da başlayıp 29 Mayıs’ta zafere ulaşan 53 günlük bu kuşatmada şehre başta denizden saldırma girişimleri, Haliç’in girişini kapatan dev bir zincir tarafından engellendi. Theodosius Surlarına yönelik çok sayıda kara saldırısı, büyük Osmanlı kayıplarıyla püskürtüldü ve padişahın Bizanslıların şehri teslim etmesi halinde kuşatmayı kaldırma teklifine neden oldu. Padişah 2. Mehmet; imparatorun ve şehir sakinlerinin mallarıyla birlikte gitmelerine izin vereceğine, ayrıca imparatoru Mora valisi olarak tanıyacağına söz verdi. Teklifi kabul etmeyen Bizanslılara karşı Osmanlı Devleti 2. Mehmet’in emriyle birlikte ağır toplar döktürdü. Şahi topu adı verilen bu güllelerin tanesi yaklaşık 550 kilogram ağırlığındaydı. Toplar zayıf nokta olarak görülen yerlere yerleştirilmeye ve ateşlenmeye başlandı. Topkapı yakınlarına yerleştirilen ve günde sadece yedi sekiz defa atılabilen tunç toplar, atıldıkça tüm şehri gürültüleriyle sarsıyordu. Bu dehşet sürecinde halkın maneviyatını yükseltmesi için sarayda bulunan Meryem’in tasviri, sokaklardaki insanlara gösteriliyordu.

Kuşatmanın onuncu günü büyük toplardan birisi parçalanarak etraftakilerin ölümüne sebep oldu. Toplarla birlikte meydana gelen yıkıntılar her geçen gün büyüse de tüm şehir halkı kadın, erkek, yaşlı, çocuk fark etmeksizin canla başla çalışarak hasarları gidermeye çalışıyorlardı. 2. Mehmet, 21’i 22’ye bağlayan gece yağlanmış kütüklerden bir yol yapılmasını emretti ve gemileri 4 kilometrelik bir yolda karaya sürükleyerek zinciri atlattı. Böylece Bizanslıları şehrin deniz surlarını korumak için kara surlarındaki garnizonlarını azaltmaya zorladı ve savaşın seyri netlik kazandı.

Konstantinopolis’in kaybı, Batı’yı Avrupa ordularıyla boy ölçüşebilecek ve yüzyıllarca sürmeye devam eden çatışmaya yol açabilecek bir düşmana maruz bıraktı. Bu durum Hristiyan âlemine ağır bir darbe olarak görüldü. Fetih sonrasında Osmanlı Devleti; şehirde bulunan Hristiyanların dinlerini özgürce yaşayabileceklerini ve yaşamlarına Konstantinopolis’te devam edebileceklerini duyurarak sadece ata binmelerini

cialis uk

, askerlik yapmalarını ve silah taşımalarını yasakladı. Yeni düzenlemeler sonucunda Konstantinopolis artık İstanbul olmuştu.

Konstantinopolis’ten İstanbul’a evrilen bu fethin şanı hala devam ediyor. Bu yıl 569.su kutlanacak olan bu fetih her zamanki gibi coşkuyla anılacak.

Hazırlayan: Doğa Türkdoğan

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.