Birinci Dünya Savaşı’nın en kanlı günleriydi. Osmanlı devletinin temelleri çökmüş, ömrü tamamlanmıştı. İstanbul işgal edilmişti. İzmir kaybedilmişti. Adana, Konya, Maraş, Urfa düşmüştü. Türk vatandaşları esir kamplarına alınıp çeşitli işkencelere maruz kalıyordu. Kadın-çocuk fark etmeksizin ciddi bir katliam vardı ülkenin her bir köşesinde. Düşmanın İzmir’e ayak bastıktan sonraki ilk üç günde 400 civarında asker, 2000 civarında sivil şehit vermiştik. Vatan elden gidiyordu.
Teoriyle pratiğin kesiştiği nokta olan Mustafa Kemal… Bir şeyler yapmalıydı. Nutuk’ta da yazdığı gibi; “Milli hakimiyete dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız Türk Devleti kurmak… Kararım buydu. Ya istiklal ya ölüm’dü.”
Tarihler 16 Mayıs 1919’u gösteriyordu. Mustafa Kemal’le beraber 18 kişi daha Kız Kulesi açıklarında o meşhur Bandırma Vapuru’na bindiler. Boğaz’dan henüz çıkmadan bir İngiliz devriye motoru tarafından durduruldular. Silah veya cephane taşıyıp taşımadıkları sorgulandı. Vapur didik didik arandı. Mustafa Kemal gülümsedi. “Silah götürdüğümüzü sanıyorlar. Kafa götürüyoruz!” dedi.
18 Mayıs 1919’da yolculuğun sonuna geldiler. Son durak Samsun Kalyon Burnu’ydu. Samsun’a varışın sonunda görülen manzara iç açıcı değildi. Şehrin her yerinde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Halkın kendisini koruyacak mecali kalmamıştı. Pontus Rum Cemiyeti’nin savunucuları sokaklarda cirit atıyordu. Bu hazin manzarayı bir süre izledikten sonra bugün müze olarak kullanılan Hıntıka Palas’ta konaklamaya gittiler. Mustafa Kemal gece boyu düşündü. Artık bu milletin kurtulmasının vakti gelmişti. Artık kişisel egemenlik süreci yok olacak, milli egemenlik süreci başlayacaktı.
19 Mayıs 1919 Milli Mücadele’nin resmen başladığı, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milleti’nin olduğu, İtilaf devletlerine karşı ilk baş kaldırının yapıldığı gündür. Bu ülkenin gençlerine “Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz.” diyerek seslenen Mustafa Kemal Atatürk, Türk milleti için çok önemli olan bu özel günü gençlere armağan etmiştir.
Bu kutlu zaferi 103. yılında muhtaç olduğumuz kudretin damarlarımızdaki asil kanda mevcut olduğunu bilerek kutlamaya devam ediyoruz. Bu uğurda canlarını vermiş şehitlerimizi, Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyoruz.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.
Ne mutlu Türk’üm diyene!
Hazırlayan: Fiderya Şahin