Su, tam anlamıyla yaşam için vazgeçilmez öneme sahip bir moleküldür fakat halen su olmadan yaşam var olabilir miydi, bundan emin değiliz.

Su, bildiğimiz hemen hemen her madde gibi kimyasal yapılıdır. Dünya üzerindeki hiçbir kimyasal  madde, bir canlı için tam anlamıyla faydalı veya zararlı kabul edilmemektedir. Kimyasal yapıdaki maddelerin biyolojik organizmalara faydalı ve zararlı olduğu çeşitli dozlar bulunmaktadır. Kesinlikle fayda sağladığını düşündüğümüz maddelerin bile (oksijen, arsenik, su vb.) son derece zararlı olduğu dozlar mevcuttur. Buradaki en önemli faktör ise kimyasal maddeler başta olmak üzere doğru dozda kullanımdır.

Peki aşırı dozda su tüketirsek ne olur?

Bu gibi durumlarda böbreklerin idrar yoluyla atabileceğinden daha fazla su içildiğinde meydana gelen ve aşırı dozda su tüketimi sonucunda beynin işlevsel yapısının bozulmasına sebep olan su zehirlenmesi yaşanır. Aşırı su tüketimiyle kandaki su miktarı artar ve başta sodyum olmak üzere elektrolitlerin yoğunluğunun azalmasına sebep olur. Kanda bulunan sodyum miktarının 135mm/L’nin altında kalması durumuna hiponatremi denir ve beraberinde bulantı, halsizlik, baş ağrısı ve tansiyon düşüklüğü gibi belirtiler meydana gelir. Tüm bunların yanında; su zehirlenmesindeki tek önemli etken suyun kullanım miktarı değildir, bu suyu ne kadar sürede aldığımız da oldukça önemlidir. Kısa sürede çok fazla su tüketimi asıl risk faktörüdür.

Risk faktörleri hangi durumlarda başlıyor?

Böbreklerimiz bir günde en fazla 20 litre su atabilmektedir. Bu miktardan fazla veya kısa sürede 3-4 litre su tüketildiğinde hiponatremi belirtileri görülebilmektedir. Özetlemek gerekirse

buy kamagra

, su için ölümcül doz kilogram başına 90 gram civarındadır ve bu miktar arttıkça ölüm riski de artmaktadır.

Su zehirlenmesi oldukça nadir görülen bir durum olsa da bazen maraton koşucuları gibi dayanıklılık sporları yapan kişilerde de gözlemlenebilmektedir. Bu tür aktivitelerde susuzluğa çözüm olarak aşırı su tüketimi görülmektedir ve bu nedenle de sporcunun sodyum seviyeleri 130 mm/L’nin altına düşmektedir. Bu durum beyinde aşırı sıvı birikimi ve beyin sapı fıtığı gelişmesiyle ölümle sonuçlanan vakalara sebebiyet vermektedir.

Hazırlayan: Melis Cemre Karaca