İç dünyamıza yöneldiğimizde, derinlerimizden gelen ve bizi düşünmeye iten seslerin ortak noktası anlam arayışıdır. Yüzyıllardır, yoldan geçen herhangi bir insandan filozoflara kadar çoğu kişinin yolu daha faydalı ve verimli bir hayat sürme noktasında kesişmiştir. Ancak yürünen hayat yolunda, kişinin karşısına birçok engel çıkar. Yaşanılan zorluklara karşı takınılan tavır, yolun nasıl yüründüğünü belli eder. Bu noktada duygusal esneklik oldukça önemlidir. Duygusal esneklik; duygularla alakalı sağlıklı bir yaklaşımda bulunma, anda kalma, içinde bulunulan durumu akıllıca değerlendirme ve farkındalıkla birlikte hayata faydalı olacak şekilde onları dönüştürme anlamına gelir. Hedeflere giden yolda, zorlu basamaklara gelince duygusal çöküş yaşamaktansa “Peki şimdi, bu durumda ne yapabilirim?” sorusuyla düşünüp yola devam etmeyi sağlar.
Duygusal esneklikle devam etmeden önce duygusal sabitlik nedir, onu anlamak gerekir. Duygusal sabitlik, adından da anlaşılacağı gibi, yaşanılan olaylara karşı bakış açısının değişkenlik göstermemesi ve kalıp düşünceler doğrultusunda oltaya takılarak tepki vermek anlamına gelir. Çok basit bir örnekle açıklamak gerekirse, geçmeleri gereken final sınavları olan Ege ve Efe isimli iki öğrenci düşünelim. İkisi de sınav gününe kadar oldukça emek vererek çalışmış ancak sınav soruları çok zor olduğu için istedikleri notları alamamışlar. Duygusal esnekliğe sahip olan Ege, düşük not alıp bütünleme sınavına kaldığını öğrendiğinde “Ben elimden geleni yaptım, sadece sorular çok zordu. Yine de çalışma yöntemimi değiştirip tekrar hazırlanabilirim. Önümde daha zaman var. Bu zamanı planlı bir şekilde kullanırsam dersi geçme şansım daha çok artar.” derken
, duygusal sabitlik noktasında olan Efe kendisine “Ben zaten beceriksizim, hep böyle oluyor. Ne yaparsam yapayım başaramıyorum. Ben çok kötü bir öğrenciyim.” yakıştırmasında bulunur. Aynı durumun farklı farkındalıklarla yorumlanması ve çözüme kavuşturulması, kişinin duygusal aşamada nerede olduğunun açık bir kanıtıdır.
Kabaca duygusal esneklik; öz duyarlılık geliştirip duygu ve düşüncelerden ders çıkararak kendini göstermekten, merak ve cesaretle yaşanılan olayları fark ettikten sonra oluruna bırakarak araya mesafe koymaktan, seçim noktalarında uygun hamleler yaparak amacınız doğrultusunda yürümekten, motivasyonla alışkanlıklara yön verip zihni şekillendirerek yola devam etmekten ve tüm bunlara bağlı olarak da gelişmekten oluşur. İnsanın kendini tanımasını ve cesareti rahatlığa tercih etmesini sağlar. Nasıl ki spor yapmak bedene iyi geliyorsa, düşünme pratikleri yapmak da zihne iyi gelir. Herkesin farkındalığının bol olduğu, duygusal esnek yarınlarına!
Hazırlayan: Elif Nur Arslan