Çok eski çağlardan beri hayatımızda yer edinen müzik, birbiriyle uyumlu olan bazı seslerin birleşip belirli bir ritim yakalayarak ortaya çıkmasıyla oluşur. Yunancadaki anlamıysa ‘’Perilerin konuştuğu dil’’dir.
Müziğin insan psikolojisine olan etkisi, birçok bilimsel çalışmayla kanıtlanmıştır. Beynin dış dünyayı fark edebilme, zihinde canlandırma gibi yeteneklerini geliştirir. Müzik, beynin neredeyse bütün bölümlerinde etki gösterebilir ve uyarıcı bir yönü vardır. Müzik dinlerken beynimizdeki nükleus akumbens adı verilen zevk merkezi harekete geçer ve iyi hissetmemize yardımcı olan dopamin hormonu salgılanır.
Aslında müzik, kişinin hayatına göre şekillenerek ona yol gösterir. Üzgün olan biri hüzünlü şarkılar dinlediğinde daha çok üzülür; mutlu olan biri hareketli şarkılar dinlediğinde daha fazla mutluluk hormonu salgılayarak enerjiyle dolar. Tabi bu biraz da insanın kendi yarattığı psikolojidir. Bunlara ek olarak, sinirliyken dinginleştirici melodiler dinleyen biri sakinleşebilir. Bu konuyla ilgili Platon, “Müzik, insan ruhunu sakinleştiren
, dinginleştiren bir sanattır.” demiştir.
Aynı zamanda müziğin ruh ve sinir hastalıklarında tedavi edici olarak kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Müzikle tedavi yöntemi İslamiyet öncesi dönemde başlamış, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından da uygulanmaya devam etmiştir. Bu dönemlerde, ruhsal hastalığa sahip bireylerin tedavisinde müziği kullanmak amacıyla gerekli olan akustik sistemine uygun hastaneler yapılmıştır. İlk zamanlarda hekimler, insan nabzının müziğin namelerine ve makamına göre değiştiğini düşündüklerinden nabzın yükselmesi veya düşmesine göre makamlar bulmuşlar ve ona göre tedavi uygulamışlardır. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde ise hekimler; mutluluk, üzüntü, korku ve heyecan gibi ruhsal durumlara göre melodileri keşfedip hastanın nabzını göz önünde bulundurarak tedavi yöntemleri denemişlerdir.
Sonuç olarak müzik hayatımızın her anında bizimledir. Bazen bize ilham verir, bazen de sorunlarımızın çözülmesine yardımcı olur. Mustafa Kemal Atatürk de “Müziksiz hayat mümkün değildir, çünkü müzik hayatın ta kendisidir.” diyerek müziğin insan yaşamında ne denli etkili olduğunu vurgulamıştır.
Hazırlayan: Mısra Güçlü