Dönüşüm Mekanizması: Evrim

Zamanı Verimli Kullanmak
30 Ekim 2021
Tanışma Toplantısı
3 Kasım 2021

Dönüşüm Mekanizması: Evrim

Evrim dendiğinde zihnimizde canlanan kavram ile gerçek evrim arasında ne gibi farklılıklar var, gelin hep beraber bakalım.

Evrimin geniş çaplı bir tanımını yapmamız gerekirse değişim ve dönüşümü esas alan bir süreçten bahsedebiliriz. Bu yazımızda ele alacağımız evrim organik evrim ya da biyolojik evrimdir. Ele aldığımız evrimin ansiklopedik tanımı şudur: Popülasyondaki gen ve özellik dağılımının nesiller içerisinde seçilim baskısıyla değişmesi.

Evrim, modern biyolojiyi anlamak için ilk adımdır. Dünya’daki tüm canlıların ayırt edilebilir farklılıkları, nesiller boyu süren genetik değişikliklerin bir sonucudur. Evrim, değişim ve dönüşümden beslenen bir kuramdır.

Evrimin olmadığını veya bir sonunun olduğunu söyleyebilmek için yeni varyasyonların ortaya çıkmasına verecek bir cevabımız olmalıdır. Günümüzde bu sorunun cevabını evrim teorisini kullanmadan verebilir miyiz? Kesinlikle hayır.

Şimdi de yazımıza yeni bir boyut getirelim. Evrimi neden görmüyoruz ve sürekli onu çürütme yoluna gidiyoruz? Çünkü evrimin varlığını tartmak için gözlemlediğimiz canlılar makro canlılardır. Evrimi sınamak için sadece insanın yıllar içindeki değişimine bakmak büyük bir yanılgıdır. İnsan gibi kompleks canlıların evrim geçirme süreci çok yavaş gerçekleşmektedir. Dolayısıyla biz bunu fark edemeyiz. Ancak bir virüsü ele alırsak çok kısa süre içerisinde çeşitli mutasyonlar geçirerek yeni varyasyonlar oluşturduğunu görebiliriz. Eskiden bunu tahayyül etmek zordu ancak şimdi hepimizin bildiği, tüm dünyayı etkisi altına alan corona virüs ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla bunu artık anlayabiliyoruz.

Bildiğiniz gibi evrim teorisini ortaya atan İngiliz biyolog Charles Darwin’dir. Darwin, insan dahil tüm canlı türlerinin doğal seçilim yoluyla bir ya da birkaç ortak atadan evrildiğini söylemiştir. Evrim teorisi, bilim dünyasına Darwin hayattayken girmiş, evrim teorisinin doğal seçilim yoluyla açıklanması ise 1930’lu yıllarda olmuştur.

Evrim hakkında çoğu insanın “Soyumuz maymunlardan geliyor, biz maymunlardan evrildik.” cümlesini kullanması, bu konu hakkındaki genel bilgi eksikliğimizi ortaya koyuyor. Bu konuya şöyle açıklık getirebiliriz, her canlı evrim geçirmek zorunda değildir. Bir canlı evrim geçirmedi diye veya evrim hızı yavaşladı diye yok olmaz. Dünyaya gelen tüm maymunları düşünecek olursak bu maymunların bir kısmı maymun olarak yaşamına devam etmiş, bir kısmı ise insana evrilmiştir. Ancak, bu demek değildir ki şu an yaşayan tüm insanlar önceden bir maymundu.

Değişimi inkar edemeyiz. Evrim teorisinin temeli değişime dayandığına göre evrimi de inkar edemeyiz.

Hazırlayan: Merve Dinç

                                    

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.