Yaklaşık 1600 sene önce, 380’li yıllarda Antik Mısır kentlerinden biri olan İskenderiye’de tarihin en büyük kütüphanelerinden biri vardı. Antik Mısır’ın o dönemdeki imkanları sebebiyle bu kütüphanenin içerisinde ne bir kitap ne de bir kağıt bulunuyordu. O zamanların insanları, günümüzdeki gibi düz kitap kullanmak yerine bitkilerden yapılan papirüsü kağıt olarak kullanıp üzerine elleriyle yazılar yazarlardı. Sonrasında da bunları rulo haline getirip kütüphanede saklarlardı. Bundan dolayı bu eski kütüphanede binlerce papirüs rulosu özenle raflara sıralanmıştı.
Bu büyük kütüphanede bir baba ve kızı kafa kafaya vererek papirüs rulolarını incelerlerdi. Matematik, felsefe ve bilim en sevdikleri konulardı. Öğrenme sevdalısı baba ve kızın adları, Theon ve Hypatia’ydı.
Hypatia; büyük bir tutkuyla denklemleri çözüyor, geometri ve aritmetikle ilgili yeni teoriler ortaya koyuyordu. Çalışmayı öylesine seviyordu ki kısa bir süre sonra kendi papirüs rulolarını yazmaya başlamıştı. Bununla kalmayıp Güneş’in, Ay’ın ve yıldızların herhangi bir zamanda konumlarını belirleyebilen usturlap adı verilen bir alet bile icat etti.
Bilgilerini sadece kendine saklamayan bilim tutkunu Hypatia, astronomi dersleri de veriyordu. Dersleri her zaman çok popüler olan Hypatia’nın konuşmalarını dinlemek için öğrenciler ve diğer akademisyenler sınıfına akın ederlerdi. Gelenekselliği reddederek konuşmalarını diğer erkek öğretmenler gibi akademisyen cübbesi giyerek yapardı.
Bunca başarının devamında Hypatia’nın gözü karalığı, kendine olan özgüveni ve o zamanların da problemi olan ataerkil topluma olan başkaldırısı belli kesimler tarafından zamanla göze batmaya başladı. Çeşitli uyarılarla Hypatia’nın gözünü korkutmaya çalışsalar da bunların hiçbirisi onu yıldırmadı. Bildiğini okumaya devam etti, ta ki İskenderiye Kütüphanesi yok edilene ve içerisinde bulunan çalışmaları dahil tüm önemli papirüs kağıtları ortadan kaybolana kadar. Maalesef ki yangından sonra o değerli çalışmalardan ve araştırmalardan eser kalmamıştı.
Cezası çok ağır kesilen ilk kadın matematikçi Hypatia ve İskenderiye Kütüphanesi hakkında bu kadar bilgiye sahip olmamız, onun ve parlak fikirleri hakkında yazan öğrencilerinin anekdotları sayesindedir. “Düşünme hakkınıza sahip çıkın, çünkü yanlış düşünmek bile hiç düşünmemekten daha iyidir.” diyen Hypatia’yı saygıyla anıyoruz.
Hazırlayan: Elif Nur Arslan