Plastik; çoğunlukla petrol-doğal gaz bazlı, azınlıkla doğada çözünebilir organik maddelerden üretilen bir malzeme türüdür. Taşımacılıktan tıpa kadar çok geniş yelpazede kullanılan plastik, beton ve çelikten sonra en çok kullanılan üçüncü malzemedir. Mikroplastikler ise plastiklerin mikroskobik boyuttaki döküntü parçalarıdır. Çıplak gözle görülebilecek kadar büyük olarak adlandırılan mikroplastikler çoğunlukla mikroskopla görülebilecek kadar küçüktür.
Mikroplastikler güneşe bırakılan çöplerin zamanla zayıflayıp parçalanmasından oluşur. Malzemenin eskimesi önemli bir etmendir. Çamaşırlarımızı makinede yıkarken ya da bir pet şişeyi açarken bile mikroplastik parçalarının ortaya çıkmasına neden oluruz. Mikroplastiklerin hareketleri ise insan müdahalesi ya da doğal süreçler kaynaklıdır. Yukarıda bahsi geçen yıkanmış çamaşırlar üzerinden gidecek olursak, giysiler yıkanırken ayrışan mikroplastikler atık su yollarıyla yolculuklarına başlar. Sonrasında artıma tesislerinde yakalanır ve çamur olarak gübrelemede kullanılır. Kuru toprakta özleşen gübre içerisindeki mikroplastikler, rüzgar yardımıyla da daha uzak mesafelere taşınır ve yayılmış olduğu alan bir hayli genişler. Son zamanlarda plastik kullanımının artmasına paralel olarak mikroplastik kirlenme de artmıştır. Dünya’nın en uzak bölgelerine kadar taşınan mikroplastikler, Everest dağına bile erişmiş durumdadır.
Sorulması gereken en önemli sorulardan bir tanesi, “İnsanlar mikroplastikleri yutuyor mu?” dur. Cevap maalesef ki evet. Mikroplastikler en fazla şişe suyu-musluk suyu, kabuklu deniz canlıları ve tuzda görülür. Ancak konu üzerinde yeterli araştırma olmadığı için ne kadar fazla mikroplastik yuttuğumuza dair net bir rakam vermek pek mümkün değil. Peki mikroplastikleri yutmak zararlı mı? Ne yazık ki bunu da araştırma eksikliğinden kaynaklı şu anda kesin olarak yanıtlayamıyoruz. Ancak yine de mikroplastikler adından da bağlı olduğu üzere küçük plastik parçaları olduğu için zararlı olduğunu söyleyebiliriz.
Tüm bu açıklamaların ve soruların ışığında kendimize, “Mikroplastiklerle daha az temas etmek için ne yapmamız gerekir?” sorusunu sormanın tam zamanı. Tabii ki akıllara ilk gelen ve en mantıklı çözümlerden birisi, plastik ürünlerden olabildiğince uzaklaşıp doğal ürünleri seçmek. Böylelikle hem kendimize yatırım yaparken hem de çevremizi korumuş oluyoruz. İkinci olarak filtrelenmiş su içmek. Üçüncü olarak ise bu konuda bilinçlendikten sonra çevremizi bilinçlendirmek ve gezegenimize ek olarak insanlık için de bir adım atmak.
Hazırlayan: Elif Nur Arslan