Christina’s World

MBK on Air | Hayat Kimya
22 Mayıs 2021
Küresel Isınma Tehlikesi
26 Mayıs 2021

Christina’s World

Andrew Wyeth’in en ünlü eserlerinden biri olan Christina’s World tablosunun altında aslında gerçek bir hikâye yatıyor. Tabloyu çizerken Andrew 31 yaşındaydı ve kendi gibi ressam olan babasının yasını tutmaktaydı. Babası N.C Wyeth ölmeden önce Amerika’nın en önde gelen illüstratörlerinden biriydi. Robinson Crusoe, Define Adası gibi ünlü kitaplardaki çizimleriyle biliniyordu. N.C Wyeth’in en ilginç özelliklerinden biriyse çocuklarının hepsini sanata yönlendirmiş olmasaydı. Bu çocukların en küçüğü olan ünlü ressamımız Andrew Wyeth de babasından izinden gidip ressam olmuş ve hiç okula gitmemişti.

Başarılı bir ressam baba figürü Andrew için çok kolay olmamıştır. Babası Andrew’in resimleri kendi macera kitabı çizimlerinin yanında fazlasıyla soluk ve sade bulmuştur. Bu eleştirilerinin yanı sıra Andrew babasını örnek almaya hep devam etmiştir. Ne yazık ki onu resme iten babasını 1945 yılında trajik bir trafik kazasında kaybetmesi sonucunda Andrew derin bir yas dönemine girmesidir.

1948 yılında ise resimde gördüğümüz Christina’nın yaşadığı yer olan Maine Eyaleti’ne yazı geçirmek için gitmiştir. Resmin ilham kaynağı olan Christina Olson, el ve ayaklarını kullanmasını engelleyen bir kas hastalığından muzdaripti. Belden aşağısı felçti fakat tekerlekli sandalye kullanmayı reddediyordu. Andrew, Christina’yı topladığı böğürtlenlerle sürünerek eve dönmeye çalışırken görür. Sonrasında Andrew bu görüntüyü resmetmeye başlar. Resimle gerçek görüntü arasındaki tek fark ise resimde model aldığı kişinin Andrew’in kendi eşi Betsy olmasıydı. Christina resimdeki gibi genç bir kadın değildi, 55 yaşındaydı. Resimde Christina’ya ait olan tek şey ise onun ilerlemesini sağlayan yorgun eller ve ayaklardı.

Resmi tamamladıktan sonra Andrew eve gidip resmini asar ancak kimse resmi dikkate almaz. Ancak resim Modern Sanat Müzesi’ndeki galeriye gönderilince büyük bir yankı uyandırır. İnsanlar resmi incelemeye gelip uzun süre başından ayrılmazlar. Hatta Christina’nın hikayesini duyduktan sonra onu ziyaret etmeye bile gitmeye başlarlar. Müzenin tabloyu satın almasıyla birlikte Andrew büyük bir üne kavuşur.

Peki resim nasıl bu kadar ilgi görmüştü? Resim kimine göre bir kaçışı temsil ederken kimine göre mücadele ve umudu temsil ediyor. Bazılarıysa resmin Andrew’in babası için tuttuğu yasın izlerini taşıdığını söylüyor. Andrew Wyeth ise resmini “İzleyiciye dünyasının fiziksel olarak sınırlı olabileceğini ancak hiçbir şekilde manevi olarak kısıtlanamayacağını hissettirmeyi başardım” sözleriyle ifade ediyor. Resim günümüzde New York’taki Modern Sanat Müzesi’nde sergilenmeye devam ediyor.

Hazırlayan: Ezgi Namazcı

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.