12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü

Barışın Sembolü Bir Kadın: Bertha Von Suttner
10 Mart 2021
14 Mart Tıp Bayramı
13 Mart 2021

12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü

12 Mart 1921’de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklâl Marşı olarak kabul edilen şiir Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin milli marşıdır.

Kurtuluş Savaşı yıllarında İstiklal Harbi’nin milli bir ruh içerisinde kazanılmasına imkân sağlamak için ordudan bir İstiklal Marşı yazılması isteği gelmiştir ve bu isteğin gelmesi üzerine Milli Eğitim Bakanlığı (Maarif Vekaleti) ucunda 500 lira ödüllü bir yarışma açar. Yarışmaya 724 şiir gönderilmiştir. Bunların arasında Kâzım Karabekir, Hüseyin Suat Yalçın, İsak Ferrara, Muhittin Baha Pars ve Kemalettin Kamu gibi tanınmış isimler de vardır. Bakanlık gönderilen 724 şiirlerden 6 tanesini seçip bastırdıktan sonra milletvekillerine dağıtır. Ancak seçilen bu şiirleri yeterli bulmayan dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, Burdur Milletvekili olan Mehmet Akif Ersoy’un yarışmaya ucunda para ödülü olduğu ve milletin başarılarının para ile övülemeyeceğini düşündüğü için katılmadığını öğrenir. Mehmet Akif’e bir mektup yazarak kendisinden yarışmaya katılmasını ve Türk Ordusu için bir şiir yazmasını rica eder.

Yurdumuzun birçok yeri düşman altındayken halkımız kadını, erkeği, çocuğu ve askeriyle zor şartlar altında ülkesi için bir karış toprağı vermemek üzere mücadele verirken, Mehmet Akif Ersoy milletimize cesaret vermek, milli bir ruh oluşturmak ve ordudakilerin yüreklerindeki vatan sevgisi duygusunu harekete geçirmek üzere İstiklal Marşı’nı yazar. İstiklal Marşı, halkımızın bağımsızlık savaşını ölümsüzleştiren eşsiz bir eserdir. Türk askerinin yürekliliğine ve özverisine güvenini, Türk ulusunun bağımsızlığa olan inancını ve yurduna olan bağlılığını dile getirir.

Milletvekili Meclisi’nin 12 Mart 1921’de yaptığı toplantıda Mehmet Akif’in şiiriyle birlikte 7 şiir ele alınır ve incelenir. Tartışmalardan sonra Mehmet Akif’in şiiri meclis kürsüsünden bakan Hamdullah Suphi tarafından okunur. Mehmet Akif, yarışmaya katılmak istememesinin nedeni olan para ödülünü almak istemez fakat yarışma şartları gereği almak zorunda kalır. Mehmet Akif kazandığı parayı “Darül Mesai” adlı bir hayır kurumuna bağışlar.

Marşın kabul edilmesinden sonra Maarif Vekaleti bu kez de beste yarışması açar. 24 müzisyenin katıldığı bir yarışma düzenlenir fakat yarışmanın sonuçlanması savaş yüzünden gecikir. Bakanlık daha sonra oluşturulan özel bir komisyonun Ali Rıfat Çağatay’ın bestesini “İstiklal Marşı” olarak seçtiğini duyurur. Fakat daha sonra Çağatay’ın yaptığı bestenin Türk müziği etkisi altında olduğu gerekçesi öne sürülmüştür ve 1930 yılında alınan kararla Osman Zeki Üngör’ün bestesi “İstiklal Marşı” olarak kabul edilir.

İstiklal Marşımız bütünüyle aziz milletimizin karakterini yansıtmaktadır. İstiklal Marşımızın mana derinliğinde barınan duygular milletimizin öz benliğinden damıtılmıştır. Mehmet Akif Ersoy, “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” derken; verilen mücadelenin zorluğunu ifade eder. “Doğduğumdan beridir aşığım istiklale” diyerek , “İstiklal Marşı” adını verdiği şiirini İstiklal Harbi’nde kanının son damlasına kadar mücadele eden Kahraman Ordumuza ithaf etmiştir. İstiklal Marşımız milletimizin Atatürk önderliğinde, tarihin akışını değiştiren bir kahramanlık destanının anlatımıdır.

İstiklal Marşımız, milletimiz var oldukça ortak hisleri veren ve milletimizi tanımlayan bir eser olarak var olacaktır ve okullarımızda, hayatımızda yer almaya devam edecektir.

Hazırlayan: Narod Kalaylı

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.