Sahra’nın Gözü
3 Mart 2021
Barışın Sembolü Bir Kadın: Bertha Von Suttner
10 Mart 2021

Michelangelo

Michelangelo di Lodovico Buonarroti Simoni 6 Mart 1475 doğumlu İtalyan Rönesans dönemi ressam, heykeltıraş, mimar ve şairidir. Michelangelo İtalya’da Arezzo yakınlarında Caprese’de doğar ancak çocuk yaşta annesini kaybedince babasıyla beraber Florensa’ya taşınırlar. Burada bir taş işçisi karısının bakıcılığına verilmiştir. Çocukluk döneminde babasının baskısıyla sıkı bir eğitim almasına rağmen kendisi sanata büyük bir ilgi duymaktadır ve ısrarları sonucu dönemin fresk ressamlarından Domenico Ghirlandaio’nın yanına çırak olarak girer.

13 yaşında bile doğayı gözlemleme ve gördüğünü olduğu gibi resmetme konusunda çok yetenekliydi. Sık sık balık pazarına gider, balıkların solungaçlarını, şekillerini ve gözlerini inceler, sonra da titizlikle resimlerini yapardı. Domenico’nun yanında kendini fresk ressamlığı alanında geliştirir fakat asıl amacı heykeltıraş olmaktır. Michelangelo’da kendini onlarca ünlü resim çalışmasına rağmen her zaman bir heykeltıraş olarak görmüştür.

Bir süre sonra ustasının yanından ayrılan Michelangelo, ‘Muhteşem Lorenzo’ olarak da bilinen bir soylunun kurucusu olduğu okulda heykeltıraşlığa başlar. Bir gün çöpe atılmış olan mermerlerden gülen bir insan yüzü yapar. Bu olay Lorenzo’nun dikkatini çeker ve yarı şaka yarı ciddi bir şekilde sorar ‘Oldukça yaşlı bir yüz yapmışsın, bu geçkin budalanın da tüm dişleri yerinde. İnsanların yaşlandıkça dişlerinin döküldüğünü bilmiyor musun?’. Bunun üzerine Michelangelo elindeki keskisiyle heykelden bir diş kırar. Bu yaşanılanlardan etkilenen Lorenzo, Michelangelo’nun babasıyla görüşür ve onu kendi himayesi altına alır. Bu olay Michelangelo için hayatının dönüm noktası olur ve dönemin diğer sanatçılarıyla beraber Lorenzo’nun evinde yaşamaya başlar.

Henüz 26 yaşındayken yaptığı ilk ve en ünlü heykeli aynı zamanda Rönesans Dönemi’nin harikalarından biri olarak kabul edilen ‘Kral Davud’ heykeliyle alanında rüştünü ispat etmiştir.  Bu eserini yapmadan önce kadavralar üzerinde anatomik incelemeler yapmış ve bu konudaki bilgisini yaptığı heykellerdeki ayrıntılarla göstermiştir. ‘Kral Davud’ heykelinin yapımı sırasında 5,5 metrelik dev bir mermer bloğunun yanına baraka inşa etmiştir ve geceli gündüzlü çalışarak tek başına 15 ayda şaheserini tamamlamıştır. Yapımı sırasında bu eserini saplantı haline getirdiği ve bitene kadar kimseye göstermediği de bilinmektedir.

1505 yılında Papa II. Julius tarafından kendisine, en önemli başarılarından biri olacak Vatikan’daki Sistina Şapeli’nin tavan resimlerinin yapılması işi verilir. Dört yıllık bir çalışmanın sonunda kendisinin en önemli eseri olarak kabul edilen “Adem’in Yaratılışı” resmini çizer ve bu eseri, batı resim sanatının en canlı tasvirlerinden biri kabul edilir. Resimlerini yaparken kiliseye kapanır ve içeri kimseyi almaz. Dört yılın sonunda tavan resmi yaparken sürekli yukarı baktığından dolayı artık boynunu eğemediği ve kendisine gelen mektupları yukarı kaldırarak okuduğu bilinir.

Rönesans sanatına benzersiz bir etkide bulunan Michelangelo, hayatının son dönemini Roma’daki Aziz Peter Kilisesi’nin mimarı olarak geçirir ve 18 Şubat 1564’te 89 yaşında hayatını kaybeder.

Hazırlayan: Egehan Esen

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.