Hepimizin görmeye hasret kaldığı ve son yıllarda iklimde oluşan bozulmalar sonucu göremediğimiz kar tanelerinin, muhteşem yolculuğuna ve eşsiz oluşumunu birlikte inceleyelim.
Kar taneleri hepimizin duyduğu kadarıyla eşsizdirler. Anlam olarak ise, yeterli boyuta ulaşan buz kristalidir. Kar tanesinin oluşumu kısaca su buharının havada yoğunlaşmasından ibarettir. Kar taneleri bizim beyaz olarak görmemizin nedeni kristallerin güneş ışığını tamamen yansıtmasıdır. Bu nedenle kar tanelerini beyaz görürüz. Eğer atmosferde kirleticiler bulunuyorsa, kar taneleri kirleticilerin rengine; sarı veya kırmızıya dönüşebilir.
Aslında hepimizin sağdan soldan söylemlerle duyduğu kırmızı karın, yağması ne kadar mümkün olmadığını düşünsekte araştırmalar bu durumun aksini ifade etmektedir. Kırmızı kara tarihte nadir de olsa rastlanmıştır. Bu durumu tarih kayıtlarına geçiren ilk bildirim Aristo tarafından yapıldığı söylenmektedir. İlk bildirimden birkaç yüzyıl sonra Roma tarihçisi Pliny’de bu durumla ilgili benzer bir kayıt tutmuş. Söylentilere göre 19. Yüzyılın sonuna kadar Avrupa ve Amerika’da bu duruma birkaç kez daha rastlanıldı. Fakat modern zamanlarda bu durumun olmadığını görmekteyiz.
Kar tanelerinin gizemine gelmek gerekirse; genel olarak bilindiği kadarıyla her kar tanesi farklıdır. Bu durumun sebebi ortamın sıcaklığıdır. Sivri ve uzun buz kristalleri -2°C’de oluşurken, sıcaklığın 2-3 derece daha düşmesi durumunda düz ve tabak şeklinde kristallere yol açar. Kar tanesini düşme yolcuğu sırasında farklı sıcaklıklara maruz kalması sebebiyle kollarında farklılıklar meydana gelir. Kısacası kar taneleri altıgen prizma şeklinde oluşur fakat maruz kaldıkları hava sıcaklığının kar tanelerinin farklı oluşmasını sağlar. Tarihe de bakmak gerekirse kar tanelerinin aslında gözüktüğü kadar basit olmadığı ve üzerinde araştırma yapıldığını görmekteyiz.
Bunlara örnek olarak; Alman Gökbilimci Johannes Kepler 1611 yılında yaklaşık 24 sayfalık olan ve içerisinde kar tanelerinin neden 6 köşeli olduğunu açıklayan bir çalışma yayınlamıştır. Bu olaydan yaklaşık 20 sene sonra Fransız Filozof René Descartes doğada çok nadir görülen 12 köşeli kar tanelerini gözlemleyerek, kenarları ve açıları olağanüstü bir şekilde düzgün ve eşit olduğundan bahsetmiştir. Bu araştırmalara benzer birkaç araştırma daha literatüre geçmiştir.
Doğal dengenin bozulması sebebiyle görmeye özlem duyduğumuz kar tanelerinin o kadar basit bir yapı olmadığını anlamış oluyoruz. Her ne kadar ilk bakışta fark edemesek de hepsinin birbirinden farklı olup açılarının eşit ve düzgün bir biçimde olması sizce de büyüleyici değil mi?
Hazırlayan: Kadir Kabasakal