Rüyalar her zaman yoruma açık ve merak uyandırıcı olmuşlardır. Rüya’nın gizemli bir konu oluşu birçok kişiyi bu konuda araştırmaya sevk eder. Herkes rüya ilgili farklı teoriler ortaya atar durur. Peki bir gün rüyanın gizemi sizce tam olarak çözülebilecek mi?

Genelde ortalama olarak her insan geceleri 1-2 saat arayla rüya görür. Bu rüyaların en fazla 20 saniye sürdüğü söylenir. Bazılarımız hiç rüya görmediğini söyler, çünkü rüyalar unutulduğu için kişi rüya görmediğini düşünür. Hiç rüya görmeyen kişilerin aslında gece uykularının çok az bölündüğünü, bu kişilerin deliksiz bir uyku uyuduğunu söyleyebiliriz.  Çok sık rüya gören kişiler ise çok sık uyandıkları için rüyalarını daha çok hatırlamaktadırlar. Rüyanın bitişinden 5 dakika sonra rüyanın %50’sini, 10 dakika sonra ise %90’ını unuturuz. Bunun nedeni nedir? Freud “Rüyalarımızı unuturuz çünkü bizim bastırdığımız istek ve dürtülerimizi içerir, bilincimizde onları hatırlamak istemeyiz” demiştir.

Peki genelde ne tür rüyalar görürüz? Ortak gördüğümüz rüyalar arasında bir yerden düşmek, kovalanmak gibi rüyalar gelebilir. Bazı insanlar rüyalarına anlam yükler, gerçek hayatla ilişkilendirir. Aslında haksız da sayılmazlar. Çünkü yeni araştırmalar rüyada gördüğümüz şeylerin günlük hayatımızda yaşadıklarımızdan etkilendiğini söylüyor. Mesela hayal kırıklığı içerisinde olan insanların çoğu, birçok kez  rüyalarında başarısız olduklarını ya da saldırıya uğradıklarını görmektedirler.

Herkesin görüp de etkisinden çıkamadığı, keşke bir daha olsa da izlesek gibi düşünceleri olmuştur. Peki bunun mümkün olabileceğini söylesek ne düşünürsünüz? Buna imkân vermezsiniz. Ama şimdi isterseniz yürütülen bu çalışmalar hakkında size biraz bilgi vereyim. Mesela Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) araştırmacıları, insanların uykuya dalmadan hemen önce akıllarından geçen fikirleri kaydetmek için Dormio adı verilen cihazla, uyandıktan sonra bu fikirleri dinlememizi sağlamayı amaçlıyor. Rüya araştırmacısı Daniel Oldis ise görülen rüyaları ana hatlarıyla tespit edebildiklerini ancak rüyaları görüntüleyemediklerini söylüyor.

Moran Cerf, durumu şu örnekle açıklıyor; “Rüyanızda annenizi gördüğünüzü tespit edebiliyoruz, ama annenizin ne giydiğini, ne yaptığınızı söyleyemiyoruz. Ancak bu gelecekte mümkün olabilir.”

Yukiyasu Kamitani ise, “İnsanlar herhangi bir nesneye baktıklarında, gözün retina bölgesine sinyaller geliyor ve gelen bu sinyaller beyindeki görme merkezine iletiliyor. Görme merkezine gelen  sinyalleri biz dijital ortama aktararak görüntüler elde edebiliyoruz” şeklinde açıklama yaparak bu görüntüleri yayınlamıştır.

Bu konuda çeşitli çalışmalar hala sürüyor.  Ancak araştırma sonuçlarına bakarak görmekteyiz ki ne yazık ki rüyaları tam olarak net bir şekilde tekrar izlememiz mümkün görünmüyor, ama teknoloji ve bilim her geçen gün gelişmekte olduğu için imkânsız da diyemeyiz.

Hazırlayan: Lina Çifçiyan