Yeryüzü, var olduğundan günümüze kadar olan süreçte milyonlarca canlı türüne ev sahipliği yapmıştır. Canlı türlerinden bazısı farklı özellikleri ile kolayca diğer canlılar arasından sıyrılıp dikkat çekebiliyor. Megalodon da hakkında araştırmaların yapıldığı, filmlere konu olmuş ve günümüzde varlığına dair tartışmalar yaratan bir canlı türüdür.
Megalodon, yaklaşık 3 milyon yıl önce okyanuslarda yaşamış bir köpekbalığı türüdür. Miyosen ve Pliyosen dönemlerinde yaşayan bu türün efsanevi olması boyutundan kaynaklanmaktadır. Yapılan araştırmalar ve beyaz köpekbalıklarının boyları ile karşılaştırmalar sonucunda megalodonun boyunun 20 metreye kadar ulaşabildiği sonucuna varılmıştır. Vücut ölçüleri dikkate alındığında, yüzgecinin yetişkin bir insan uzunluğunda, kafasının yaklaşık 5 metre, dişlerinin ise 20 santimetre olduğu söylenebilmektedir. Bilinen en büyük etçil olan megalodonlar, balinalar ve denizaslanlarını yiyerek besleniyorlardı. Bu kadar büyük bir canlının öğünleri de büyük oluyordu. Gün içerisinde toplam 1 ton kadar et yediği ön görülmektedir.
Büyük Okyanus ve Atlas Okyanusu’nda bulunan megalodon fosillerinin incelenmesi sonucunda, canlı hakkında çeşitli bilgiler edinilmiştir. Örneğin, tehlikeli olması ile bilinen beyaz köpek balığı ile bu türün yakın akraba olabileceği düşünülüyordu fakat teknolojinin ilerlemesi ile birlikte yapılan araştırmalar aslında bu iki türün zannedildiği kadar yakın akraba olmadığını ortaya koydu. Fosillerle ilgili diğer bir nokta, büyük bir çoğunluğun köpekbalığının dişlerine ait olmasıdır. Çok sert olan köpekbalıklarının dişlerinin düşerek değişir, buna bir de dişlerinin beş sıra olması eklenince ortaya binlerce diş fosili çıkmaktadır.
Milyonlarca yıl yaşayan bu canlının, günümüzde varlığına dair birtakım farklı görüşler mevcut. Megalodonların neslinin tükendiği yaygın görüş olarak benimsenmiştir. Neslinin tükenmesine, iklim değişikliğinin beraberinde getirdiği ısı değişimi ve su seviyesinde meydana gelen azalmadan dolayı temel besini balinaların göç etmeleri kaynak olarak gösteriliyor. Yeterince beslenememiş olmaları bu türün sonunu getirmiş olabilir. Bunun yanı sıra, araştırmaların yetersiz olduğunu varsayarak okyanusun derinliklerinde, megalodonların yaşamaya devam ettiğini savunan görüşler de var.
Tehlikeli olması insanları korkutsa da derin sularda yaşamış olan bu canlılar, diğer nesli tüketen ve alışkın olmadığımız boyutlara sahip türler gibi merak uyandırıyor.
Hazırlayan: Hilal Ebru Tandoğan