Uzaylıların varlığı uzun yıllardır gizemini koruyan bir konu olmuştur. İnsanlar, bu koca evrende yalnız olamayacağımızı düşünenler ve uzaylıların sadece bilimkurgu filmlerine konu olabilecek varlıklar olduğunu düşünenler olmak üzere ikiye ayrılır. Her ne kadar sık sık medyada uzaylı, 51. bölge ve UFO haberlerine rastlasak da 28 Nisan 2020 tarihine kadar elimizde bu konuyla ilgili resmi bir bilgi olmadı. Bu tarihte Pentagon, 2004 ve 2015 yıllarında kaydedilen 2 ufo görüntüsü yayınladı.
Peki nedir bu ufo? Ufo olarak bildiğimiz kelime aslında İngilizce “Unidentified Flying Object”in kısaltması yani tanımlanamayan uçan çisim demektir. Bildiğimiz kadarıyla ortaya atılan ilk ufo iddiası 1947 yılında Amerikan iş adamı Kenneth Arnold tarafından yapılmıştır. Arnold Washington, yaptığı bir uçuş sırasında havada 9 tane yüksek hızla uçan bir grup nesne gördüğünü iddia etmiştir. Bu iddia gazetelerde yayınlandıktan sonra ne olduğuna anlam veremedikleri uçan cisimler gördüğünü iddia edenlerin sayısı gittikçe artış gösterdi. Bazı insanların bunların Sovyet uçakları olduğunu öne sürerken bazılarının ise başka bir dünyadan gelen bir araç olduğuna inanmayı seçmesi geçmişten günümüze kadar uzanacak olan fikir ayrılıklarının başlangıcı olmuştur. Bu tartışmalar ve fikir ayrılıklarının sürmesi üzerine 1948 yılında bu süreci incelemek adına ABD Hava Kuvvetleri ‘Project Sign’ isimli projeyi başlattı. ABD hükümetinin araştırmaları sürdükçe rapor edilen ufo sayılarında da rekor bir artış gözlendi. Project Sign projesinin ardından ufolarla ilgili soruşturmaların devamında 1953 yılında Robertson Paneli düzenlendi. Fakat panelde elde edilen verilerin tamamı açıklanmadı. Doğal olarak birçok insanın aklında soru işaretleri kaldı ve durum önceki haline göre daha şüpheli bir hal aldı. 1966 yılında fizikçi Edward U. Condon tarafından Tanımlanamayan Uçan Nesnelerin Bilimsel Çalışması adı altında Condon Report yayınlandı. İlerleyen yıllarda yapılan paneller ve yazılan raporlar sonucu somut bir veri elde edilemediği için resmi çalışmalar sonlandırıldı.
Tabi ki günümüze kadar uzanan bu süreçte amatör ve profesyonel araştırmalar yapılmaya devam edildi. Birçok kaynak tarafından uzaylıların ve ufoların varlığına dair belgeler ve fotoğraflar yayınlandı. Bu yayınlar arasında belki de en çarpıcı olanı Pentagon’un yayınladığı 2 adet UFO görüntüsü oldu. Bu görüntülerin Pentagon tarafından yayınlanması da bu kadar büyük etki yaratmasının en önemli sebeplerinden biri oldu. Belki de birçoğumuz bunların gerçek olduğunu düşünmeyerek gerçekten ufo gören insanlara haksızlık ettik. Şu an hala kimin doğru kimin yalan söylediğini anlamamızın bir yolu yok maalesef. Ancak ilerleyen günler hepimizin fikrini değiştirme potansiyeline sahip görünüyor.
Hazırlayan: Ayçe İdil Sütcü