İletişim kurmak insanların en temel ihtiyaçlarından biridir ve insanoğlu ilk çağlardan itibaren iletişim kurmak için birçok yöntem kullanmıştır. Dumanla haberleşmekten akıllı cep telefonlarına uzanan bu süreç giderek şaşırtıcı bir hal almaya devam ediyor. Şu an var olan teknoloji sayesinde bulunduğumuz yerden kilometrelerce öteye sesimizi ve görüntümüzü gönderebiliyoruz, peki ya hislerimizi gönderebilsek nasıl olurdu?

İletişim kurarken karşımızdaki insanlara dokunmanın kanıtlanmış birçok olumlu etkisi var. Görünen o ki dokunarak iletişim artık sadece canlılarla iletişim kurmanın bir yöntemi değil. Bristol Üniversitesi, Télécom ParisTech Üniversitesi ve Sorbonne Üniversitesi’nin iş birliğiyle geliştirilen Skin-On teknolojisi bize yeni bir seçenek sunuyor. Télécom ParisTech Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Marc Teyssier’in geliştirdiği yapay insan derisinden yapılan cilt ara yüzü sayesinde, akıllı telefonlarımız, tabletlerimiz ve diz üstü bilgisayarlarımızla dokunarak iletişim kurabileceğiz. Bu ürünün günlük hayatımızda kullandığımız teknolojik aletlerin yanı sıra robotlarda ve protezlerde de kullanılması hedefleniyor. Ürünün işleyişi ise farklı duyguları farklı temaslarla ilişkilendirmek üzerine. Marc Teyssier’in yaptığı açıklamaya göre “Sıkıca kavramak öfkeyi iletiyor, gıdıklamaksa gülen emojiyi ekrana getiriyor ve hafifçe vurmak da şaşıran emoji oluşturuyor”. Ancak bu yeni teknolojinin yapabildikleri bununla sınırlı değil. Bu teknolojinin aynı zamanda teknolojik aletlerin kullanımını kolaylaştırması amaçlanıyor. Örneğin telefonunuzun arkasındaki yapay deriyi sıkıştırarak ses düzeyini artırabilir veya azaltabilirsiniz. İnsan derisindeki katmanlara benzer katmanlara sahip olan bu ürün dermis ve hipodermis tabakalarını içeriyor. Bu tabakalar sayesinde dokunma, çekme, çimdikleme gibi hareketlere tepki oluşturabiliyor. Bristol Üniversitesi’nden doçent Dr. Anne Roudaut’un yaptığı açıklamada geliştirilen bu yeni teknolojinin hissiz ve katı kılıflara göre birçok avantajının olduğunu belirtiyor. Skin-On iki farklı silikon türünün birleşmesiyle oluşuyor. Silikonlardan elde edilen dermis ve hipodermis katmanları arasına son derece ince kablolardan oluşan bir elektrot tabakası yerleştiriliyor ve son olarak insan derisine benzemesi için şekillendiriliyor ve boyanıyor.

Her gün biraz daha robotlaşan ve biraz daha makineleşen teknolojilerin bir parçası haline geliyoruz. Dr. Anne Roudaut geliştirdikleri bu yeni teknoloji sayesinde bu defa teknolojinin insanoğluna ayak uydurmasını sağlamayı amaçladıklarını söylüyor. Ürün henüz seri üretime geçmiş değil ve geliştirme çalışmaları devam ediyor. Teknolojik aletler günlük hayatımızın büyük bir kısmında yer alıyor ve giderek hayatımızda daha çok yer kaplıyor. Günlük kullanımlarımıza yavaş yavaş duyu organlarımızı da dahil etmeye başlıyoruz. Belki de görme, duyma ve dokunmadan sonra sırada koklama ve tat alma vardır…

Detaylı bilgi için: http://bit.ly/skin_on_tecnology

Hazırlayan: Ayçe İdil Sütcü