Günümüzde insanoğlu veya doğal afetler kaynaklı su, toprak, hava, gürültü gibi birçok kirlilik türleriyle karşılaşmaktayız. Tüm bunların yanında sadece dünyanın kirlenmesi ile kalmayıp özellikle son 40 yılda teknolojinin de büyük bir hızla gelişmesiyle uzay da devasa bir çöplük haline geliyor.
Uzayda araştırma yapılması için gönderilen cihazlar, iletişimimizi sağlayan uydular, uzay gemileri hatta astronotların anı olsun diye bıraktıkları eldivenlerine kadar olan her şeye uzay çöpü denir. Aslında uzay kirliliği sorunu için insan yapımı ilk uydu olan Sputnik I’in, 4 Ekim 1957’de fırlatılmasıyla ortaya çıkmıştır diyebiliriz. Sputnik I yörüngede üç ay kalmıştır, ama çalışma süresi sadece üç haftaydı. Bu yüzden de uzay çağını açan Sputnik I, gerçekte uzay kirliliğine somut bir örnek olmuştur. Ömrü tükenen uydu Dünya’nın çevresinde, yüksek bir hızla boş yere iki aydan fazla dönüp durmuştur. Sonrasında ise Dünya’ya düşmüştür. Sputnik I’den günümüze kadar geçen sürede uzay araştırmaları alanında çok sayıda gelişmeler yaşandı. Uzay kirliliği riskinin büyüklüğü de uzaya gönderilen araç ve uydu sayılarının artmasıyla arttı. Bugün 23 binden fazla uzay çöpü Birleşik Devletler Uzay Gözetim Ağı tarafından takip edilmekte olup çoğu uzay çöpünün boyutu ise 10 cm’in altında olduğu için takip edilememektedir. Uzay araçlarına ve uydularına bir bilye kadar küçük nesnenin bile etkisi felaket boyutlarında olabiliyor. Çarpışmalar çok nadir olmakta, ama uydulara zarar verebilecek nesnelerin yarısı sadece iki olaydan dolayı ortaya çıkmış: Birincisi 2007’de Çin uydularını balistik füze yardımı ile yok etmesi, ikincisi ise 2009 yılında ABD bazlı bir şirketin iletişim uydusunun, çalışmayan bir Rus hava durumu uydusu ile çarpışması. 2015 yılında ise bu enkazlardan ortaya çıkan nesneler, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki ekibin Soyuz Kapsülü’ne tahliye edilmesini gerektirmiş. Olayda kimse zarar görmedi ama bu uzay molozları Dünya’nın yörüngesinde yüzlerce hatta binlerce yıl kalabilir. Bununla beraber bu molozlar giderek küçük parçalara ayrılarak sayılarını ve tehlikelerini daha da artırıyor.
Neyse ki, bilim insanları uzaydaki çöpleri temizlemek için bazı yöntemler geliştirmeye başladı. Bu konuda bazı prototipler dikkat çekiyor. Özellikle de Avrupa Uzay Teşkilatı tarafından geliştirilen e.DeOrbit projesi bu konuda başı çekiyor. 2014 yılında başlanılan bu proje bir ağ ile yörüngedeki uzay molozlarını toplayıp, Dünya’nın atmosferine doğru inişe geçerek, sürtünme ile bu maddeleri yakmayı planlıyor. Proje için 2023 yılı hedeflenmiş olup bizler de buna çok yakın bir zamanda şahitlik edeceğiz.
Hazırlayan: Diler Nogal