Phıladelphıa Deneyi

Dijital Sinema ve Yayıncılık
8 Şubat 2020
Dünyada’ki Güneş
19 Şubat 2020

Phıladelphıa Deneyi

Bir diğer adıyla Fantastik olarak da nitelendirilen Amerikan hükümetinin muhtemel bir 2.Dünya Savaşı ihtimaline karşı özellikle denizlerde kendilerine bir avantaj sağlayacağını düşünerekten başlatmış olduğu, yapımındaki temel amaç denizlerde gemilerin radarlara yakalanmasını önleyerek denizlerde donanmanın güvenliğini sağlamak ve düşman kuvvetlerine anı saldırılar yaratmak olan 20. Yüzyılın en ilginç deneylerinden biridir.

1930’ lu yıllarda üzerinde çalışılmaya başlanan deneyin başkanlığını ise Nikola Tesla üstlenmişti ve “Project Rainbow” adı verilen deney için bir çalışma ekibi oluşturulmuştu.

Projenin araştırmaları tamamlanıp uygulama vakti geldiğinde ise deney için USS Eldridge destroyeri seçildi. Gemiye elektromanyetik alan oluşturabilecek ekipmanlar yerleştirildi. Ve 22 Temmuz 1943’te saat sabah 09.00’da deney başlatıldı. Deneyin başlamasıyla geminin etrafı yeşil bir dumanla kaplanır. Gemi dumanın içinde kaybolur. Bilim insanları alıcılara baktığında ise güçlü bir elektromanyetik alan oluştuğunu fark ederler. Dumanlar çekildiğinde ise kimse gözlerine inanamaz. Çünkü Eldridge radarlardan kaybolmakla birlikte ortadan da kaybolmuştur. Sonrasında Amerikan hükümeti tarafından deneyin insanlı yapılmasının istenmesi üzerine Nikola Tesla projeden çekilir. Çünkü Tesla, bu projenin insana zarar gelmeden yapılmasının imkansız olduğu ve insanoğlunun henüz böyle bir deneye hazır olmadığını düşünüyordu. Tesla’nın ayrılığının ardından yerine Dr. John Von Neumann atandı. Tesla’nın ayrılmadan önce birlikte çalıştığı, Nazi zulmünden kaçarak hayatta kalmış ve 20. Yüzyılın en önemli bilim insanlarından biri olan bir kişilik var ki bu deneyin oluşum sürecinden bahsederken ona da yer vermeliyiz. Bu kişi Albert Einstein’dan başkası değildir.

Albert Einstein’ın bu deneydeki rolü ise çok büyüktür çünkü Einstein’ın Birleşik Alan Teorisi bu projenin gerçekleşmesinde önemli bir rol oynamıştır diyebiliriz. O dönemin ABD başkanı Roosevelt ise deneyin insanlı olarak gerçekleşmesini dile getirmekte ısrar ediyordu. Bunun için deneyin başında olan John Von Neumann’ın bizzat kendisi Washington’a çağrıldı ve kendisinden deneyin hemen gerçekleştirilmesi istendi. Neumann ise bunun neredeyse imkansız olduğunu belirtti. Durumu reddeden Başkan Roosevelt deneyin hemen tamamlanmasını ve deneyin takibinde bizzat yer alacağını aktardı. Bir süre sonra insanlı olarak tamamlanan deney başlatılmayı bekliyordu. Protokolün gelmesinden sonra başlatılan deneyde birtakım terslikler gitmeye başladı. Geminin içinde bulunan mürettebattan hiç kimse telsizlere cevap vermiyordu ve ne olduğuna dair hiç kimsenin bir fikri yoktu. Deneyden sonra mürettebata ulaşıldığında ise hiçbiri iyi durumda değildi. Bazı kişiler kaybolmuş, bazıları da aklını yitirmişti. Bu anlattığımız bilgileri paylaşan kişi Allende ise gemiye çıktıklarında beş askerin geminin metal gövdesi ile kaynaştığını, bazılarının duvarların içinden geçtiğini, bazılarının ise bulundukları yerden yok olup başka yerde görünebildiklerini aktarıyordu. Günümüzde Amerikan Hükümeti halen böyle bir deneyin gerçekleştirildiğine dair iddiaları reddederken, USS Eldridge adlı geminin ise Yunanlılara satıldığı ve geminin 90’lı yıllara kadar hizmette kaldığı bilinmektedir.

Hazırlayan: Yusuf Çetinkaya 

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.