‘Enerji birbirinden bağımsız birimlerle ki bunlara kuantumlar diyoruz, bir yerden ötekine taşınabilir. Bu durumuyla enerji sürekli değildir. Enerji ‘’kuantize’’ olmuştur’ ifadesi Max Planck’e 1990 yılında Nobel Ödülü kazandırmış ve insanlığın kuantum mekaniğini keşfetmesini sağlamıştır. Kuantum mekaniğinin asıl amacı madde ve ışığın, atom ve atom altı seviyelerdeki enerji etkileşimlerini ve davranışlarını incelemektir. Geçmişten günümüze kuantum mekaniği ile ilgili birçok bilim insanı çeşitli çalışmalar sürdürmüştür.
Bu isimlerden birisi de Erwin Schrödinger’dir. 23 yaşında doktorasını tamamlayan Schrödinger, elektronun davranışını matematiksel bir formül ile ifade ederek, Schrödinger Denklemi’nin kurucusu oldu ve 1993 yılında Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı.
Erwin Schrödinger’in bilim dünyasına kattığı bir diğer önemli şey de Schrödinger’in Kedisi diye bilinen düşünce deneyidir. Bu düşünce deneyinde bir kedi ve radyoaktif bir atom tarafından tetiklenen zehirli bir madde aynı kutuya kapatılmıştır. Radyoaktif atomun bozunma olasılığı %50’dir ve atomun bozunması durumunda ortaya çıkan zehir kediyi öldürmektedir. Atomun bozunmadan kalması ve kedinin yaşaması ile bozunması ve kedinin zehirlenmesi, kuantum mekaniğine göre bir gözlemcinin kutuyu açması ile sonuca ulaşır. Üst üste binme temeline dayanan bu düşünce atomun bozunma öncesi ve sonrasının üst üste binmesi ile kedinin kutu açılana kadar yaşayıp yaşamadığını bilemeyiz. Peki sizce Schrödinger’in bu düşünce deneyinde kedisi radyoaktif madde ile aynı kutuya konulmasına rağmen yaşamaya devam mı eder yoksa radyo aktif madde bozunarak kediyi zehirler mi?
Hazırlayan: Kübra Nur Çimen