Hemen hemen herkesin tanıdığı, gelmiş geçmiş en zeki ve en yaratıcı isimlerden biri olan Leonardo di ser Piero da Vinci 15 Nisan 1452’de Floransa’da dünyaya gözlerini açtı. Adının anlamı, Vinci’li üstat Piero’nun oğlu Leonardo’dur. Büyük üstat, Rönesans döneminde yaşamış önemli bir filozof, astronom, mimar, mühendis, mucit, matematikçi, anatomist, müzisyen, heykeltıraş, botanikçi, jeolog, kartograf, yazar ve ressamdır.

Çocukluk yıllarında yapmaktan en keyif aldığı şey resim çizmekti. Yalnızca resim çizmiyor, aynı zamanda lir de çalıyordu. Babası ondaki cevheri fark edince, onu Floransa’nın en önemli atölyelerinden birine çırak olarak verdi. 14 yaşına kadar büyükanne ve büyükbabasının yanında Vinci’de yaşadı. İkisi de art arda hayatını kaybedince Leonardo Floransa’ya geri döndü. O donemde evlilik dışı çocukların üniversiteye gitmesi yasaktı ve maalesef Leonardo da babasının evlilik dışı bir ilişkinden dünyaya gelmiş bir çocuktu. Bu yüzden üniversitede okuma imkanı bulamadı.

Leonardo da Vinci, 1513-16 seneleri arasında Roma’da yaşadı ve Papa için birçok projede yer aldı. Bu dönemde anatomi ve fizyoloji alanlarında çalışmaya devam etti. Fakat Papa, da Vinci’nin kadavralar üzerinde çalışmasını yasakladı. Belirli bir süre Floransa’da ordu mühendisi olarak da çalışan büyük üstat tarihte bilinen ilk tankı çizdi ve yaptı. Öte yandan Mona Lisa ve Son Akşam Yemeği iki evrensel eseri de kaleme alan Leonardo birçok bilimi adeta harmanlayıp insanoğlunun gelişim sürecinde bir lokomotif görevi görüyordu. Kariyerinin neredeyse tamamını İtalya’da geçiren Da Vinci, daha sonra bu ülkede kendisine gereken değerin verilmediğini düşünerek, dönemin Fransa Kralı 1. Fransuva’nın davetiyle 64 yaşında Amboise’ye taşınmış ve hayatının son yıllarını buradaki Clos Luce Kalesi’nde geçirmişti.

Da Vinci, Fransa’ya giderken kendisinin en çok sevdiği 3 eserini (Mona Lisa, Kayalıklar Bakiresi, Meryem ve Çocuk İsa Azize Anna ile) yanında götürürken, bu eserler bugün Paris’teki Louvre Müzesi’nde sergileniyor.

Bıraktığı eserleriyle evrensel bir deha olarak tüm dünyadan saygı gören Da Vinci, ölümünün ardından 500 yıl geçmesine rağmen halâ dünya üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Öyle ki ikili diplomatik ilişkilerinin en zorlu olduğu bir dönemde, İtalya ve Fransa Cumhurbaşkanları büyük üstadı anmak için bir araya gelmiştir. Leonardo da Vinci, 2 Mayıs 1519’da 67 yaşındayken Ambois’teki evinde hayata gözlerini yummuştur. Ölümüyle ilgili kralın kollarında can verdiğine dair rivayetler bulunmaktadır.

Son sözleri ise “Çalışmalarım olması gereken kaliteye erişmediği için Tanrıyı ve insanlığı gücendirdim.” olmuştur. Naaşı, Ambois’teki Saint Florentin Kilisesi’nde toprağa verilmiştir.

Hazırlayan: Ramazan Petek