Pavlov’un Köpeği ve Klasik Koşullandırma

ChemSem
21 Kasım 2019
Poliüretan
28 Kasım 2019

Pavlov’un Köpeği ve Klasik Koşullandırma

Öğrenim psikolojisinin en önemli konularından biri olan Klasik koşullandırma, Rus fizyolog, psikolog ve hekim Ivan Petroviç Pavlov tarafından ortaya konmuştur. Pavlov’ un köpeği olarak bilinen deneyde köpeğin belli uyarıcılara karşı vermiş olduğu tepkiler ölçülmüş ve yorumlanmıştır. Ve bu deney sayesinde Klasik koşullandırma ve kavramları açıklanmıştır.

    Ivan Pavlov, aslında sindirim sistemi üzerine çalışmalar yapmaktaydı. Fakat dikkatini çeken bir ayrıntı çalışmalarının farklı yöne evrilmesine neden oldu. O ayrıntı da laboratuvarda bulunan köpeğe ne zaman et verilecek olsa, köpeğin daha eti görmeden; sahibinin veya öğrencilerinin ayakkabısının sesini duyup salya akıtmaya başlamasıydı. Pavlov’ un dikkatini çeken bu durum, çalışmalarını bu yönde yoğunlaştırmaya itti. Ve Pavlov konu hakkında birtakım testler yaptı. 

Deney şu şekilde ilerledi. Pavlov, ilk önce aç köpeği ses geçirmeyen bir odaya koydu. Böylece köpeğin herhangi bir ses tarafından etkilenmesini önledi. Daha sonra köpeğin deney sırasında akıttığı salyaları ölçmek için bir düzenek kurdu. Ve ardından farklı uyarıcılara karşı köpeğin tepkilerini inceledi. İlk durumda köpeğin önünde zil çalındı. Doğal olarak köpek bu duruma bir tepki vermedi. İkinci durumda köpeğin önüne et koyuldu ve köpek salya akıtmaya başladı. Üçüncü durumda ise köpeğin önüne yine et konuldu. Fakat bu sefer köpeğin önüne et konulurken zil de çalındı. Köpek yine salya akıttı. Bu süreç birkaç kez daha tekrar edildi. Hem et verildi hem de zil çalındı. Son durumda ise köpeğe et verilmedi, sadece zil çalındı. Köpek bu durumda da salya akıtmaya başladı. Artık köpek için zil, etin yerine geçmişti. Zil çalındığında etin de geleceği anlamına geliyordu. Bu yüzden aç olan köpek salya akıtmaya başlıyordu. 

  Genel olarak deneyi Klasik koşullandırma kavramlarıyla değerlendirirsek eğer ilk durumda zil nötr uyarıcıydı. Zil, ilk teste köpek için hiçbir şey ifade etmiyordu. Bu yüzden köpekte herhangi bir salya akıtma olmadı. İkinci durumda et, koşulsuz uyarıcıydı. Yani canlının doğuştan tepki verdiği uyarıcıydı. Doğal olarak aç köpek, eti gördüğünde salyasını akıtmaya başladı. Salyasını akıtması ise koşulsuz tepkiydi. Koşulsuz uyarıcı ve koşulsuz tepki öğrenilmemiş olandır kısaca doğuştan gelen bir özelliklerdir. Üçüncü durumda zil nötr uyarıcı, et koşulsuz uyarıcı bu ikisinin birleşimi ise koşullu uyarıcıdır. Son durumda ise zil çaldığında  salya akıtması, koşullu tepkidir. Koşullu uyarı ve koşullu tepki ise öğrenilmiş olan olarak kabul edilmektedir. Pavlov yapmış olduğu bu deney sonucunda Klasik koşullandırma da canlının davranış edinirken birikimsel bir süreçten geçtiğini bizlere göstermiş oldu. Bunun yanında bu deney fobilerin nasıl oluştuğuna dair de bizlere ipucu veriyor.

Hazırlayan: Derya Şahin

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.