Belki çoğunuz bu ismi ilk defa duyuyorsunuz. Ama bir gerçek var ki Qin Shi Huang, ölümünün ardından 2000 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen tarihte yaptığı pek çok şeyden dolayı hala adından söz ettiren Çin Tarihine damgasını vurmuş önemli liderlerden biridir. Qin Shi Huang, Çin’in ilk birleşik devletinin imparatorudur. Qin Shi Huang doğum adıyla Ying Zheng , M.Ö. 259’da doğdu. Qin Kralı, Kral Zhuangxiang’in oğluydu. Babasının ölümünün ardından 13 yaşında (M.Ö 246’da) Qin tahtına oturdu. Zheng’ in genç yaşından dolayı, Başbakan Lu Buwei kral uygun yaşa gelene kadar kralın naipliğini yaptı.
Savaşan devletler döneminde Çin’de yedi büyük devlet bulunuyordu. Ve Qin de bu yedi büyük devletten birisiydi. Kral 21 yaşına geldiğinde bir kral olarak tüm gücü eline aldı . Ve Çin’in büyük diğer altı devleti olan Chu, Zhao, Qi, Wei, Yan, Han’ı yenerek Çin’i birleştiren ilk kişi oldu. Ying Zheng Çin’i birleştirdikten sonra, “İlk imparator” anlamına gelen Shi huangdi olarak adlandırıldı.
İmparator olduktan sonra Jun Xian sistemini ( il ve ilçe sistemi) uygulamaya koydu. Ülkeyi 36 ile böldü. İlin altında ilçeler oluşturdu. Ve imparator bu bölgelere kendisine bağlı yöneticiler atadı. Bunun yanında bu sistem Çin’de feodal yönetimin ilk örneğini oluşturdu. Huang’ın Çin’i birleştirdikten sonra bir diğer yaptığı şey ise yazıyı birleştirmek oldu. Farklı yazılar, kültürlerin yaygınlaşmasında ve insanlar arası iletişimde engel oluşturmasından dolayı imparatorlukta ulusal bir yazı seçildi. Tek yazıya geçiş ile Çin Tarihi ve kültürünün yayılması açısından önemli bir adım atılmış oldu. Yazı dışında bir diğer değişiklik ise para, yasa ve ölçü birimlerinde yapılmıştır. Tek para, ortak yasa ve standart bir ölçüm birimi oluşturuldu. Qin Shi Huang, imparatorluğun kuzeyindeki azınlık milletlerin saldırılarına karşı bir önlem almak istedi. Bu yüzden bir savunma duvarı inşa ettirmeye başladı. Böylece dünyanın yedi harikasından biri olan Çin Seddi’nin yapımına başlandı.
Huang, Çin Tarihine önemli katkıları olsa da diktatör bir liderdi. Kendi otoritesine tehdit oluşturan bütün düşünceleri ortadan kaldırmak istiyordu. Bundan dolayı mevcut gücüne zarar verebileceğine inandığı bütün kitapları (felsefi ve tarihi kitapları) yaktırdı. Bu kitapların arasında Konfüçyus’ün klasikleri de vardı. Kendisiyle farklı görüşte olan bilginleri de diri diri gömdürdü. Bu olay tarihte “Kitapları yakma ve bilginleri canlı olarak gömme” diye geçer.
İmparator Qin Shi Huang hakkında bilinen bir gerçek ise ölüm ve ölümden sonraki yaşama olan korkusuydu. Ölümsüzlüğe ulaşmak istiyordu. Bu yüzden ölümsüzlük iksiri arayışına geçmişti. Ayrıca ölmeden önce Lishan Dağı’nın yamacında bir mezarlık inşa ettirmeye başlamıştı. Bugün Unesco tarafından Dünya Miras listesine alınan bu yapı, Dünya üzerindeki en görkemli mezarlardan biridir. Qin Shi Huang ölümden sonra onu koruması için kilden yapılmış büyük bir askeri ordu hazırlatıp mezarına yerleştirmişti. Günümüzde Terracotta ordusu olarak adlandırılan bu toprak askerler 1974 yılında kuyu açmaya çalışan çiftçiler tarafından bulunmuştur. Topraktan yapılan bu askerler 1.83-1.95 boyları arasında, farklı yüz ve vücut tiplerine sahip heykellerdi. Bu askerler neredeyse bir ordu düzeninde sıralanmış her bakımdan donanımlı topraktan bir orduydu. Görenleri hayrete düşüren bu heykeller üzerlerindeki el işçiliğiyle neredeyse kendine hayran bırakan cinsten.
Hazırlayan: Derya Şahin